• Enerji üretimi için kömür, petrol ve doğalgaz gibi fosil yakıtların kullanımı sanayileşme devriminden beri artarak devam etmektedir.
• Yakılan fosil yakıtların sonucunda, başta karbondioksit gazı (CO2) olmak üzere oluşan zararlı gazlar atmosferde birikerek sera etkisi yaratmaktadır.
• Sera gazları ve özellikle karbondioksit, kürenin ısınmasına, dolayısıyla iklim değişikliğine neden olmaktadır.
• Enerji üretilirken kaçınılmaz olarak çevresel bozulmalar ve doğa tahribatı olmaktadır.
• İnsanlığın, fosil yakıtlardan elde ettiği enerjiyi elektrik ve aydınlatma, ulaşım ve taşıma, ısınma ve ısıtma için sürekli ve sınırsız kullanmasından ötürü iklim değişmektedir.
• Bugün birçok devlet, kalkınma hedeflerine paralel olarak iklim değişikliğine sebep olan fosil yakıtlara bağımlılıklarını azaltmak için yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanmaya önem vermektedir.
• Yenilenebilir enerji kaynakları doğru kullanılırsa doğaya ve doğal kaynaklara zarar vermemekte ve iklimi değiştirmemektedir.
Enerji
İklim Değişikliği İle Mücadelede
En Kritik Alan.
Yenilenebilir Enerji Umut Vadediyor
• Karbonsuzlaştırmanın gerçekleştirilebilmesi için 2050 yılına kadar, dünyada elektriğin % 80’inin ve toplam birincil enerji arzının %65’inin yenilenebilir enerji kaynaklarıyla üretilmesi gerektiği hesaplanmıştır.
• Günümüzde yenilenebilir enerji, küresel enerji üretiminin %24’ünü ve birincil enerji arzının %16’sını teşkil etmektedir.
• İlerlemeler oldukça umut vericidir. Geçen on yılda dünya ölçeğinde yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı ile elektrik üretimi payında % 7,4 oranında artış görülmüştür.
• Avrupa’da 2017 yılında hizmete giren elektrik santrallerinin % 85’i yenilenebilir enerjilerden elektrik üreten tesisler olmuştur.
• İklim dostu olan yenilenebilir kaynakların, fosil yakıtlardan elde edilen enerjiye karşı yarattığı rekabet giderek güçlenmektedir.
• 2015 yılında yenilenebilir enerji istihdamı dünya genelinde 8,1 milyon kişiye ulaşarak rekor kırmıştır.
• Türkiye’de yenilenebilir enerjinin elektrik üretimindeki payı, 2017’nin 3. çeyreğinde % 32’ye çıkarak 2023 için öngörülen % 30’luk hedefe 6 yıl önceden ulaşılmıştır.
• Türkiye’nin en büyük güneş enerjisi santrali Konya Kızören’de, rüzgar enerji santrali ise Kırşehir Mucur’ dadır.
Yenilenebilir Enerji Ucuzluyor.
• Dünyada metrekareye düşen yıllık ortalama güneş radyasyonu, bugünün teknolojisinde bir varil petrol, 200 kg kömür veya 140 metreküp doğalgaza eşdeğer enerji üretebilmektedir.
• 2017 yılında, güneş enerjisi ile elektrik üretiminin maliyeti, 2009’a göre % 62 düşmüştür.
• Uluslararası Enerji Ajansı’nın Dünya Enerji Yatırımları (2016) raporuna göre, 2008’den 2015 yılına kaynak bazında enerji maliyetlerindeki düşüş, rüzgar enerjisinde % 20’nin, güneş enerjisinde ise % 80’in üzerindedir ve bu düşüş eğilimi devam etmektedir.
• Yenilenebilir enerji, su yönetimi için de faydalıdır. ABD’de konvansiyonel santraller yerine rüzgar türbinleri konulması sayesinde, 2014’de Teksas’ta 50 milyar litre, Kaliforniya’da 9.5 milyar litre su tasarrufu sağlanmıştır.
• Dünyada temiz enerji teknolojileri hızlı yayılmakta, maliyetler de düşmektedir. Güneş FV kapasitesindeki artış, 2016’da diğer tüm elektrik üretim kaynaklarındaki artışı geride bırakmıştır. Güneş FV maliyetleri, 2010’dan bu yana, % 70 azalırken, rüzgardaki maliyet düşüşü % 25, bataryalarda ise % 40 olmuştur.
Enerjiyi Verimli Kullanmak Lazım!
• İklim değişikliğine karşı mücadelede bir başka etkili çözüm, enerjiyi verimli üretmek ve verimli kullanmaktır.
• Dünya genelinde özellikle imalat, konut ve ulaştırma sektörlerinde CO2 emisyonunu düşürmek için enerji verimliliğini yüksek düzeyde sağlayacak teknolojiler uygulanmaya ve bu alana yatırımlar yapılmaya devam edilmektedir.
• 2015 yılında küresel olarak enerji yoğunluğundaki iyileşme yeni enerji talebinin %70 ini karşılamıştır.
• Uluslararası Enerji Ajansı’na üye ülkelerde, 2000 ile 2016 yılları arasında konut sektöründeki verimlilik kazanımları toplamda % 22’lik bir artış göstermiştir.
• Uluslararası Enerji Ajansı küresel ölçekte enerji verimliliğinin sağlanmasının % 44 oranında CO2 emisyonu azaltım potansiyeli taşıdığını belirtmektedir.